Bir trenin vagonları gibi değil mi hayatlarımız...? Bebeklik vagonu...şuursuzluk...hatırlanamayan ve hayatın en mutlu huzurlu zamanları...bilinçaltına nakşolunan güzellik...anlaşılmayan bir çocukluk vagonuna geçiş hali...belli belirsiz hatıralar...ailenin sıcağında yaşanan güven...ergenlik vagonu...kasıp kavuran sıkıntılı, ben bilirimci, küçümseyici, ukala vagon...üniversite vagonu...aklın biraz yerine gelmeye başladığı vagon...biraz pencereden ne varmış sağda solda diye bakılan, güzelliklerden birazının hafızaya kazınabildiği zamanların vagonu...birden bire geçiliverilen iş bulma, evlenme, çoluk çocuğa karışma vagonu...epi topu beş yıl süren bir serüvenin vagonu...bütün hayatı, diğer vagonları etkileyen, ruh dünyasını alaşağı eden vagon, bir daha hiç eski halini bulamadığın ve o eski sen olamayacağın anların ömrüne eklendiği vagon...Tren hızla ilerliyor şimdi...trende gündüz oluyor gece oluyor zaman mekan değişiyor...insanlar, onların yüzleri, ruhları değişiyor...istediğinle konuşuyor, gıcık olduklarını bir kenara itiveriyorsun...belki de hata yapıyorsun...diğer yolcular seni pek de ilgilendirmiyor...ilgilendirenler de belki senle ilgilenmiyor...ilgini çeken bazısı tuhaf, belki itici, belki hareketliliğine sığındığın istasyonlarda iniyorsun...neden burda indiğini unutuyorsun bazen...bazen vazgeçip hemen geri biniyorsun...garip bir tren yolculuğu....ucu bucağı belirsiz...nerde duracağı bilinmez...öylece gidiyorsun...manzarayı içine sindirmeden, görülecekleri, alınacak dersleri önemsemeden, gözlerin kör, ruhun doyumsuz sadece sonuna doğru ilerliyorsun...
Herkese huzurlu geceler...
Defterlerindeki selpaklara kavuşmuş olmalısın .)
YanıtlaSilNe yazık ki eskitoprak...onlar benden çok uzakta yaşıyorlar hala...yanlarındaki kurutulmuş çiçek salkımları ile beraber kavuşacağımız günü bekliyorlar...
YanıtlaSilkavuştuğunda hissettiklerini yazacağın makaleyi okuyup, "biliyordum" yazacağım bende...
YanıtlaSil