Translate

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Ben hep....

Ben hep başka başka şeyleri sevdim ... Tozlu yolları, sandaletlerimin içine kaçan kumları... Bozuk yamuk yumuk köy yollarını... Derme çatma çitleri, taştan duvarları, Ağustos sıcağında kavrulmuş çalı çırpı kokusunu sevdim... Burda dergilerini, kaynatılan reçelleri, reçel yapma mevsimlerini sevdim... Kavanoz kapaklarına örtüler dikmeyi, kumaşla kutular kaplamayı.... Eski dikiş makinelerini, evimin gıcırdayan merdiven korkuluklarını, odamda zamanı durdurmayı sevdim... Yıkılmış viraneleri, unutulmuş köşeleri sevdim.... Akşam güneşinde sesli sesli evlerine koşan eşek arılarını, batan güneşle sahilde uyumayı, küçük yengeçleri yakalayıp denize salmayı sevdim....
Başka başka şeyleri sevdiğimden birşeyleri sevemeyen fedakarlık nedir bilmeyen insanları sevemedim... Onların hoyrat gülüşlerini, ipe sapa gelmez konuşmalarını, egoların dudaklardan dökülmesini, kabalıklarını, kadir kıymet bilmezliklerini sevemedim.... Sevemedim genel geçeri sevemedim ortalamayı sevemedim kalabalığı.... İşte bu yüzden hep yalnızlığımı, herkesten uzaklaşmış kalbimi sevdim....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...