Translate

1 Ağustos 2013 Perşembe

Şehirli kılığına bürünmek....

Ne zordur tatili bırakıp dönmek birkaç hafta önce kaçarcasına uzaklaştığın hayatının o bilindik karmaşasına...
Ne iç daraltıcıdır dönüş yolları ne uzun gelir insana....

Bir süre hiç düşünmediğin o eski endişelerin yeniden sarıverir seni... Tatilde yavaş yavaş sindire sindire akan zaman birden yetişemediğin o eski hızına kavuşuverir... Koşar koşar ama yetişemezsin...

Ertelemek istediğin şeylerle çepeçevre sarıldı işte yine etrafın.... Gerekliliklerle sarıldı, ama şunu şunu bugün yapmazsam yarın şöyle şöyle olurlarla sarıldı....

Makyaj yapmayı unuttu yüzün, renkleri istemiyor artık; ayak uydurmayı bile unuttu ruhun şehrin gerektirdiği kılık kıyafete; bunları giyinmek istemiyor artık...

Maskeleri unuttu gülümsemen; sadece gülümsemek istediğinde güleceğin yerde olmak istiyor artık...

 

Oysa sakin akan bir hayat var...
On yıl boyunca yüzüne gözüne hiçbirşey sürmeni gerektirmeyecek kadar yalın
Üstüne başına anlamsız şeyler giyinmene gerek göstermeyecek kadat basit
Tek kaygının yatağında doğrulup denizin sakin mi dalgalı mı olduğu...

Sabah kahvaltılarının olabildiğince yavaştan alındığı,
Hiçbirşeyin alelade bir şekilde yapılmadığı veya yapılmaya çalışılmadığı bir hayat var....

 

Sindirilerek yaşanması mümkün olan bir zaman var;
buralarda asla yakalanamayacak olan dingin bir zaman....


 
Ruhunu eskide bırakıp sana yepyeni bir ruhu ve yaşamı armağan edebilecek güzel bir zaman var...
 
 
.........
 
 




 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...